11 Kasım 2013 Pazartesi

Üniversiteden Mezun Olmak


   Kaç yıl okudunuz, kaç sene geçirdiniz o fakültenin duvarları arasında bilemiyorum fakat artık ayrılık vakti geldi arkadaşlar. Daha önce de dediğim gibi sona yaklaşırken okul, sınavlar gına getirse de, ayrılırken yaşayacağınız hüzün büyük olacaktır. Gençliğinizin geçtiği yerden ayrılmak zor gelecektir size, herkese olduğu gibi. O kadar çok anı biriktirmişsinizdir ki, her birini hatırladıkça daha çok koyar bırakıp gitmek. Hele o anılarınızın başrol oyuncularıyla vedalaşmak, ne kadar zor gelir insana. Tamam sonuçta daha ölmedik, illa ki arada bir ben gelirim, sen gelirsin görüşürüz zannedersiniz. Aslında kopmamak da önemlidir üniversite arkadaşlarıyla ama olmuyor işte. Her ne kadar çok yakın olsanız da gözden uzak olunca gönülden de uzak oluyor insan. Yok iş stresi, yok evlilik telaşı, askerlik falan derken akıp gitmiş zaman. En fazla bir, iki kişi kalıyor elinizde geriye dönüp baktığınızda. Ne diyeyim inşallah siz beni utandırırsınız da devamlı görüşürsünüz birçok arkadaşınızla.

   Durun durun daha bitmedi ama daha bu işin eğlencesi var. Sonuçta o kadar senenizi vermişsiniz, mezun olmuşsunuz; bir coşun, eğlenin, dağıtın biraz canım. Neden mi bahsediyorum, mezuniyet balosundan tabii. Son seneyle birlikte planları yapılmaya başlanan, giyilecek kıyafetin sene başından aranmaya başlandığı mezuniyet balosu çok kızın uykularını kaçırmıştır. Özellikle pişti olma korkusu yüzünden kızlar kıyafet konusuna o kadar önem verirler ki sanırsınız evlenecek de gelinlik bakıyor. Tabii nasılsa düğün de gelinliğin pişti olma ihtimali yok ama baloda biriyle pişti olma ihtimali var. Erkeklerin ise hiç böyle bir korkusu yoktur çünkü zaten çoğu pişti olacaktır mecburen. Belki farklı renkte takım elbise giyerlerse daha az kişiyle pişti olurlar. Hatta bazı erkekler bu işi o kadar ciddiye almazlar ki, hayatında hiç kundura ayakkabısı olmadığı için babasının ayakkabasını giyip gidenler bile olur.

   Baloda kıyafet mevzusu önemlidir ama başka önemli bir konuda kavalye meselesidir. Eğer sevgiliniz varsa bu bölümü okumanıza bile gerek yok, zaten seçme şansınız yok. Sevgiliniz yoksa bu konuda titiz bir çalışma yapabilirsiniz. Genellikle sevgilisi olmayan erkekler bu kavalyelik işi için en yakın kız arkadaşlarını seçerler fakat bazende bu mesele erkekler için ilişkiye başlamak adına ön çalışma olarak kullanılır. Çünkü bir kız eğer sizinle arkadaş moduna girmediyse ve sizinle baloya gelmeyi kabul ediyorsa, doğru yoldasınız demektir. Tahmin edeceğiniz üzere bu balolar genellikle içkili olur. Size tavsiyem sakın çok içip sapıtmayın çünkü bu okul arkadaşlarınızla son buluşmanız. Eğer dağıtırsanız herkesin aklında son geceki halinizle kalırsınız. Çok riskli gerçekten, içmeyi biliyorsanız nerede duracağınızı kestirmeniz zor değildir. Eğer içmiyorsanız zaten sizin için bir sıkıntı yoktur fakat böyle arada bir içiyorsanız ve bir kadehle kendinizi kaybediyorsanız sakın içmeyin. Öyle rezil olursunuz ki, onca senelik imajınız yerle bir olur. Bunun yanında eğlenmeyi bilin, put gibi oturmayın o gün sizin gününüz. Kalkın oynayın, dans edin biraz, tabularınızı yıkmak istemeseniz de hafif bir sallantıdan bir şey olmaz. Bol bol fotoğraf çekmeyi unutmayın, zaten kızlar bu konuda uzman oldukları için erkeklerin bu konuyu dert etmelerine gerek yok. Son olarak bu mezuniyet balosu hep beraber yapacağınız son şey olabilir, tadını çıkarın.

   Balonun yanında birde mezuniyet töreni vardır arkadaşlar bu iki konuyu birbirine karıştırmayın. Buna diploma ve ya kep atma töreni dersek ayırmak daha kolay olur sanırım. Sadece ailelerin gururlanmaları için düzenlenmiş bir törendir. Zaten törende aldığınız diplomada genellikle gerçek diploma değildir. En son kepleri havaya atarak okula veda işlemini tamamlamış olursunuz. Bu da klasiklerdendir, son yaşanan anılardır. Katılmanızı ve ailenizi çağırmanızı tavsiye ederim çünkü bunca sene sizin için varını yoğunu ortaya koymuş anne, babalarınız o gün kim bilir ne kadar mutlu olacak, ne kadar gururlanacaklardır. Bunu onlara çok görmeyin.


   Her şeyi yaptınız ve veda zamanınız geldi. Eğer okuduğunuz şehirde oturmuyorsanız, okulla birlikte şehirden de ayrılmak zor olacak. Ayrılıklar hep zor olur zaten. Eşyalar toplanacak, son işlemler yapılacak, helallikler alınacak ve yola çıkılacak. Arkanıza dönüp baktığınızda üzdüğünüz, üzüldüğünüz; kırdığınız, kırıldığınız birçok insan bırakmış olacaksınız. Bu tarz durumlarda insanın arkasına bakması zor gelir çoğu zaman. Siz yinede size yapılanları affedin arkadaşlar. Affetmek büyüklüktür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder