Öğrenci Evi-3

   Her şey tamam, evi dizdiniz, e tabii ufak tefek eksikleriniz var onlar olur ama siz kendi evinizin rahatına bakın arkadaşlar. Burası % 100 sizin eviniz. Gece istediğiniz zaman dışarı çıkabilir, istediğiniz saatte eve dönebilirsiniz, kimseye hiçbir şey için hesap vermek zorunda değilsiniz. Canınızın istediği her şeyi yapmakta özgürsünüz bu evde. Akşam arkadaşlarınızı çağırıp, sabahın ilk ışıklarına kadar konsol, kağıt, taş oyunları oynayabilir ya da muhabbet edebilirsiniz. Sonrasında ise yatıp akşam üzeri uyanabilirsiniz. Kimse sizi bu konulardan ötürü sorguya çekemez. En fazla ev arkadaşınız ''Yuhhh be oğlum bu kadar saat yatılır mı?'' diyebilir ama üzerinizde bir yaptırım hakkı yoktur, onunla dalga geçmek adına ''Yoo daha fazla da yatılabilir.'' diyerek tekrar yatağınıza dönebilirsiniz. Ne büyük bir özgürlük öyle değil mi, insanın anlatırken iştahı kabarıyor. Bu nimeti bir daha ömrünüzün hiçbir döneminde bulamayacaksınız arkadaşlar, kıymetini bilin.

   Bu ev işlerinin en zorlu tarafı da taşınma işidir. Tam beş kere ev değiştirmiş biri olarak söylüyorum ki, ne yapın edin ilk girdiğiniz evde okulu bitirmeye bakın, sakın taşınma derdine bulaşmayın çünkü gerçekten bir zulümdür. Evden ayrılmaya karar verdiniz diyelim. Öncelikle yeni bir ev bulmaya çalışacaksınız, evi buldunuz. Evde ki eşyaları kolileyip, taşınmaya hazır hale getireceksiniz. Taşınacağınız gün eşyaları indir, kamyona yükle, kamyondan indir, eve çıkar bir sürü iş hiç gereği yok. Ayrıca da bu taşınma işi çok masraflı iştir. Önce eski evinizde ki borçları sıfırlayacaksınız, kesin birikmiş aidat borçları ve faturalar vardır. Gerçi artık bir faturayı bile yatırmayınca elektriğinizi, suyunuzu kestikleri için çok fazla fatura borcunuz olmayabilir. Eski evinize olan borçları bitirdiniz mi, Yeni eve girerken mutlaka depozito olayı karşınıza çıkacak ya da en azından depozito niyetine ilk kirayı eve girerken peşin isteyecek ev sahibi. Sonrasında taşınma sırasında kamyona ayrı para, taşımaya yardım edecek kimseniz yoksa tutacağınız adama ayrı para, lanet bir iştir taşınmak anlayacağınız. O yüzden ilk girdiğiniz evden diplomanızla çıkın, benden size abi tavsiyesi. Tabii bunun içinde ev sahibinizin gerçekten iyi ve anlayışlı biri olması şarttır. Çünkü siz öğrencisiniz yeri gelecek, kirayı geç yatıracaksınız, yeri gelecek ses yapacaksınız, binadakiler rahatsız olacak, ev sahibinin bunları çok fazla takmaması lazım. Böyle bir ev sahibi bulursanız sakın kaçırmayın arkadaşlar. Hani ev alacak olanlara ev alma komşu al denir ya, kiralayacak olanlar içinde ev değil ev sahibi kirala denilebilir. Kiralık evlerde ev sahibinin karakteri o kadar önemlidir yani. Bu konuya özel olarak önem gösterin.

   Bir binada komşularınızın size yaklaşımı, o binada ki huzurunuz için oldukça önemlidir. Açık konuşayım; bir aile apartmanında oturuyorsanız, yaşadığınız bölge de biraz muhafazakarsa ve sizde öğrenci gibi yaşıyorsanız (biraz pis, biraz sesli vb.) komşularınızın sizi sevmesini beklemeyin. En ufak bir ses de polis çağırırlar, arkanızdan dedikodunuzu yaparlar hatta daha da ileri gidip, imza toplayıp sizi binadan bile attırmaya cesaret edebilirler. Devamlı evinize girip çıkandan rahatsız olurlar çünkü. Oysa ki komşularımızın bu tarz öğrenci evlerine arada bir yemek yapıp bırakması, hal hatır sorması gerekir. Fakat böyle ne yazık ki. Bu çok önemli değildir, öğrencinin dostu olmaz zaten. Asıl önemli olan binaya olan aidat borçlarıdır. Eğer her ay düzenli olarak ödüyorsanız bravo size, helal olsun gerçekten, ama genellikle her ay düzenli olarak ödenmez bu aidatlar, hele hele erkek evlerinde. İşte burada yöneticinin nasıl biri olduğu sorusu hemen akla geliyor. Eğer biraz insaflı biriyse, öğrenciye bir, iki ay tolerans göstermekte sakınca görmez, ama insaflı değilse her gün kapınıza kapıcıyı yollar, belli bir süre sonra kendi gelmeye başlar, ne yapar eder o aidatı alır. Sonrada arkanızdan konuşur, bu kadar işim var bir de bunlarla mı uğraşacağım diye, sanki yönetici olurken bunlarla uğraşacağını bilmiyormuş gibi, gerizekalı. Bu yöneticiler, sanki bütün bina toplanmış da kapısına gidip ne olur bizim yöneticimiz ol diye yalvarmışlar gibi kasıla kasıla hareket ederler. İşte bunlar gerçekten baş belasıdır, huzur vermezler adama. Bunun yanında bir de yakacak sorunu vardır kışın. Eviniz doğalgazlıysa bu sadece sizi bağlar, istediğiniz kadar yakın, sonra ister ödeyin ister ödemeyin. Fakat binanız kömürlüyse ve merkezi sistemle ısınıyorsa, binanın belirlediği kadar (1 ve ya 1.5 ton) kömür almanız gerekir. Bu, tüm daire sahiplerine uygulanan sabit tarifedir. Yalnız bu tarz evler, doğalgazlı evlere nazaran daha iyi ısınsa da, doğalgazdan daha pahalıya gelir. Doğalgazlı evin bir diğer ayrıcalığı da hem sıcak su hem de ocağın doğalgaza bağlı olmasıdır. Ayrıca elektrikli şofben ve tüp gibi dertleriniz olmaz. Evi kiralamadan önce soracağınız ilk sorulardan biri evin ısınma sistemi olsun. Kira meselesine gelince, ister istemez bazen zamanından sonraya sarkma gibi durumlar olabilir, fakat her zaman kirayı yatırmak önceliğiniz olsun arkadaşlar. Bakın ben evde kaldığım süre zarfında çok büyük borçlarla karşılaştım bir öğrenci için ve bunları da hep öteledim durdum, ama kirayı hep zamanında yatırmaya çalıştım. Çünkü arkanızda ev sahibiniz olmazsa, zaten sizi sevmeyen ve istemeyen bir binada kendinizi bir anda kapının önünde bulabilirsiniz. Kirayı yatıramasanız da samimiyetinizi ev sahibine geçirin, yoksa işiniz zor.