3 Kasım 2013 Pazar

Öğrenci Evi-5


   Şimdi full otomatik anne konforundan uzaklaşmanın bedelini nasıl ödeyeceğinizi anlatayım. Kaçınız hayatınız da çamaşır, bulaşık yıkadı, temizlik, ütü yaptı bilmiyorum. Fakat bundan sonra bu işler sizin ellerinizden öper arkadaşlar. Ha bir de yemek yapma meselesi var tabii. Genelde erkek öğrenci evlerinde bunların yapılması ya bekletilir ya da kimin yapacağına karar vermek için oyun oynanır. Kızlar bu konularda daha derli toplu oldukları için bu konularda çok fazla sıkıntı çıkmayabilir. Yemek yapmaktan başlayacağım ama öncelikle şunu unutmayın, öğrenci evlerinde genelde önce bulaşık yıkanır, sonra yemek yapılır. Çünkü yemeği yedikten sonra kimseyi o bulaşığın başına kaldıramazsın ve o bulaşık en iyi ihtimalle ertesi güne kalır.

   Arkadaşlar öncelikle yemeği kimin yapacağını belirlemek gerekir. Eğer yemek yapmasını bilen biri varsa aranızda hiç boşuna uğraşmayın, o arkadaşınız yemeği yapsın sizde bulaşıkları yıkayın. Çünkü siz yemek yapmasını bilmediğiniz için öğrenene kadar o yemeklerden zerre tat alamazsınız. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp. Yemek yapmayı bilen birinden, o yaparken yanında durdukça öğrenirsiniz ve sonra siz denemeye başlarsınız. Aslında o kadarda zor bir şey değildir, az çok yenebilecek bir şeyler yapmak. Geneliniz yemek yapmayı bilmediğiniz için ise klasik şeyler yapacaksınız. Bildiğiniz en klasik öğrenci yemeğini getirin aklınıza, tabii ki makarna. Makarnanın yapımı çok basittir arkadaşlar. Bir tencereye, tencerenin 4'te 3'ü kadar su boşaltın, içine de bir paket makarnayı boşaltın, tuzunu o suyun içine atmayı unutmadan ocağın üstüne koyun. Su kaynayana kadar bekleyin, kaynamaya başlayınca iki dakika daha bekleyin ve tencereyi ocağın üstünden alın. Sonra tencerede ki makarnayı süzgeçin içine boşaltın. Suyu iyice süzün, süzgeçte ki makarnayı şöyle üstünkörü şekilde bir soğuk sudan geçirin. Bu arada o boş tencereye biraz yağ koyun, göz kararı olsun ama tabii tencerenin yarısına kadar yağ boşaltmayın. Yarım çay bardağı yeterli olur. Eğer salçalı yapmak istiyorsanız, Yağı koyduktan 10-15 saniye sonra da 1-1,5 yemek kaşığı salçayı tencerenin içine atın, üzerine de yarım çay bardağı su dökün. O böyle hafif yoğun bir şekilde olur bir iki dakika sonra. Salçalı yapmak istemiyorsanız, anlattığım salçalı kısmı unutun sadece tencereye döktüğünüz yağın ısınmasını bekleyin ve sonra süzgeçte ki makarnayı tencerenin içine boşaltın. O makarnayı tencerede iyice karıştırdıktan sonra, ocağın altını kapatmayı unutmayın. 4-5 kişilik makarnamız servise hazırdır, koyun tabağa yemeye başlayın. Şimdi size makarnayla ilgili ufak bilgiler vereceğim, yaparken bunlara dikkat edin. Makarnayı sıcak suyla ve kısık ateşte pişirmeyin, tencereye soğuk suyu dökmeden önce birkaç damla sıvıyağ damlatın, makarna dibine yapışmasın. Tuzunu suyla birlikte koyun ki, tuzu eriyip de makarnaya karışsın. Gördüğünüz gibi basit bir makarna yaparken bile ne kadar ayrıntı çıkabiliyor. Aslında yapılan ev yemeklerinin % 80'i aynı mantıkla yapılır, makarnanın yapımı bu % 80'lik kısma girmez, ama yemeğe gerçekten tadını veren bu küçük ayrıntılardır işte.

   Bir başka klasik öğrenci yemeğine geçelim, patatesli yumurta ve menemen. Arkadaşlar patatesli yumurta yapmak menemenden daha basittir. Patatesli yumurta da önce patatesler soyulur, sonra küp küp doğranır ve kızarması için kızgın yağın içine atılır. Atarken dikkat edin elinizi yakmayın. Patatesler kızarmaya başlarken onları o tavadan alın, daha önce hazırladığınız diğer tavaya boşaltın. Tavadan tavaya geçiş yaparken ikinci tavada da biraz yağ birikecektir, ister o yağla idare edin isterseniz üzerinize çok az daha ilave edin ve yaklaşık bir dakika sonra patateslerin üzerine yumurtaları kırın. Yumurta piştiği zaman tavayı alıp arkadaşlarınızın önüne koyabilirsiniz, ha tuzunu koymayı unutmayın.


   Menemen yapımına geçmeden önce şunu özellikle vurgulamak istiyorum, not alın ya da altını çizin. Bir öğrenci evinde yokluğu en fazla hissedilecek üç şey makarna, patates ve yumurtadır arkadaşlar. Bu malzemeler tükenmişse tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. Menemene dönelim, menemende kullandığımız malzemeler fazla olduğu için bunların pişme sürelerini iyi bilmek gerekir. Mesela en geç soğan pişer, sonra biber, en son da domates, o yüzden tavada ki yağımız kızarmaya başladığımız zaman önce soyduğumuz ve doğradığımız soğanları tavaya boşaltıyoruz. Soğanlarımız pembeleşmeye başladığı zaman doğradığımız biberleri tavaya atıyoruz, dikkat edin yanmaması önemli. Domates erken pişer arkadaşlar o yüzden bekleyin soğan ve biberler iyice ölsün. Sonrasında doğradığınız domatesleri tavaya boşaltabilirsiniz. Domatesi soyarsanız daha iyi olur kabuğu ağzınıza gelmez ama bu sizin için lükse kaçabilir tabii. Birde bu tuz olayını ben hep unuturum, gördüğünüz gibi anlatırken bile unutuyorum aman siz unutmayın. En son domatesleriniz de ölmeye başlayınca yumurtayı kırabilirsiniz arkadaşlar, aslında kıracağınız yumurtaların hepsini önce bir kaseye kırsanız, orda tuzlasanız ve sonra iyice çırptıktan sonra tavaya dökseniz daha lezzetli olur. Yumurtayı kırdıktan sonra pişmesini bekleyin ve menemen servise hazırdır. Sevdiğiniz baharat varsa atabilirsiniz, bir yemeğin lezzeti baharattadır, ama doğru baharattadır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder