Hazır laf hocalardan açılmışken biraz da
onları irdeleyelim. Üniversite hocaları da bizler gibi birer insandır
arkadaşlar. Odasına girdiğinizde, derdinizi güzel bir şekilde anlattığınızda
size hak verebilirler, en azından sizi dinleyebilirler. Tabii not istemek için
gitmezseniz, çünkü öğrencilerin büyük çoğunluğu hocalardan not ister ve hocalar
da bundan öylesine bıkarlar ki ya odalarını içeriden kilitleyip otururlar ya da
not istemeye gelen öğrenciyi muhattap almayı bırakın insan yerine bile koymadan
gönderirler. İşte böyle durumlar da ve ya sınıfta hocayla tutuşacağınız
herhangi bir tartışma sizin sonunuz olabilir arkadaşlar. Bakın sizin haklı olup
olmamanızın zerre değeri yoktur. Hani hocanın takma durumu vardır ya, hoca
takarsa derdinizi kimseye anlatamazsınız arkadaşlar, çünkü öğrenci her zaman
haksızdır ve üniversite hocalarını kimse denetleyemez. Bir öğrencinin
şikayetinden dolayı hocaya soruşturma açıldığını ben ne gördüm ne de duydum,
hem de üniversite hocalarının neler yaptığını görüp, duyarken. Fakat siz
üniversite hocasına ufak bir saygısızlık bile yapsanız, hoca sizin hakkınızda
soruşturma açtırabilir ve siz disiplin cezası alabilirsiniz. Açılan disiplin
soruşturmalarında da her zaman öğrenciye suçu kabul edip, özür dilemesi telkin
edilir, bu sayede cezasının hafifleyeceği söylenir. Yani bir nev'i pişmanlık
yasasından faydalanması için zorlanır öğrenci suçu olmasa bile. Hiçbir
üniversite hocasını yedirmez ama öğrenciyi yemek kolaydır her zaman.
Arkadaşlar bir klasikle kapatalım istiyorum
bu konuyu. Konunun başlığı ''Fakülteye Merhaba'' ama daha tam manasıyla merhaba
diyemedik çünkü ilk gün sendromundan bahsetmedik. İsterseniz önce size kendi
ilk günümü anlatayım. Ben üniversite ortamıyla ilk olarak yemekhanede tanıştım
arkadaşlar, öncesinde yurda yerleştim fakat orada kimseyle tanışamadım çünkü
kimse yoktu. Benim zamanımda üniversitenin başlangıcı ramazana denk geliyordu.
Sabah hiç bilmediğim şehre gelmişim, akşama kadar yurda kayıt işleriyle
uğraşmışım, e zaten yalnızım bir yardım edenim de yok. Akşama doğru okulun
yemekhanesine gideyim de karnımı doyurayım, hem de sağa sola bir bakarım
diyerekten düştüm yola. Ramazan ayında da yemekhane bedava olur bu arada
Kayseri'de, hayırseveri bol olduğu için her gün bir hayırseverin yardımıyla
öğrenciye özel ramazan çadırına dönüşür yemekhane. Neyse arkadaşlar ben sora
sora buldum yemekhaneyi, zaten çok da zor olmadı önce kuyruğu gördüm, kuyruğu
takip ederek yemekhaneye ulaştım. Bu arada üniversite yemekhaneleri hakkında da
biraz bilgi verelim. Buralarda yemek çok ucuz olur arkadaşlar, hatta haddinden
fazla ucuz olur. Üniversitesine göre değişir ama 2-3 çeşit yemeği 2 ekmek
parasına yersiniz. Üstelik bu yemeklerin kalori hesapları yapılır, yapımı
sırasında hijyene özellikle önem verilir, üniversite öğrencilerinin kurtarıcı
meleğidir,şiddetle tavsiye edilir. Ben ilk gün macerama devam edeyim.
Yemekhaneyi buldum, iftara daha çok var ve öyle boş boş duruyorum. Etrafa
baktım, herkes birbiriyle konuşuyor, şakalaşıyor, muhabbet ediyor, ben kimseyi
tanımıyor. Bir de üzerine ilk gün psikolojisi eklendi, kendimi tutmasam bir
köşeye çöküp ağlayacaktım. Kendimi nasıl yalnız hissettim anlatamam. Önünüzde
mahşeri bir kalabalık var ve siz bir kişi bile tanımıyorsunuz, ne acı bir durum
değil mi?
Merak etmeyin arkadaşlar, ilk günden arkadaş edinebildiyseniz ya da
daha önceden tanıdığınız biri varsa yanınızda zaten korkulacak bir durum yok,
ama yoksa da bu durum bir haftaya kalmaz değişir ve yeni ortamınıza yavaş yavaş
uyum sağlamaya başlarsınız. Tabii bu anlattıklarım kızlar için pek geçerli
değildir çünkü kızların çok farklı bir yapıları vardır, kaşla göz arasında
hemen bir arkadaş edinebilirler ve bu yüzden aslında onların böyle bir
korkuları pek yoktur. Ben ilk gün sendromunu yemekhanede yaşadım, bir de bunu
fakültede yaşayanlar var. Okulun ilk günü derse gelen yeni öğrenciler, üst
sınıfların diliyle çömezler olur. Normaldir tabii ilk ders heyecanı, üniversite
heyecanı birbirine karışır. İlk gün biraz afallamanız normal arkadaşlar korkup
da ben liseyi özledim triplerine girmeyin. 1-2 hafta için de her şey düzene
girecek, yaşadım oradan biliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder