Size biraz da 1. sınıfın öneminden
bahsedeyim arkadaşlar. Şimdi üniversiteye yeni geldiniz, başınızda ders çalış
diye tutturan kimse yok, üzerinizde baskı yok, hatta aileniz bile geçen
senelerde üzerinizde çok fazla baskı oluşturduklarını düşündükleri için sizi
normalden de fazla rahat bıraktılar ve siz muhteşem bir rehavete kapıldınız ya
da kapılacaksınız. Size ders diyen arkadaşlarınıza bu kelimeyi ilk defa duymuş
gibi tepki vermeye başlayacaksınız veee ilk vizeler sonrasında rüyadan
uyanacaksınız, fazla uzun sürmeyecek merak etmeyin. Sizden bir abiniz olarak
rica ediyorum, lütfen arkadaşlar lütfen 1. sınıfın önemini bilin ve ona göre
hareket edin. Yeni yıla girerken bile nasıl girersen öyle gidermiş safsatasına
inanıyorsunuz da söz konusu üniversite olunca niye buna inanmıyorsunuz. Bana
inanın nasıl başlarsanız öyle gidecek, o yüzden siz iyi başlamaya bakın. 1.
sınıfta derslerinizi geçebileceğiniz en yüksek notlarla geçmeye bakın, zaten
liseden çıkalı fazla olmamış beyin taptaze, atın hafızaya arkadaşlar beyin bedava.
Bunun yararını sonra ki senelerde çok fazla göreceksiniz, çünkü not
ortalamanızın yani ganonuzun seyri ilk sene belli olur ve ilk sene düşük olursa
yükseltene kadar ananız ağlar. İlk sene yüksek olursa bir daha kolay kolay
düşmez zaten.
Arkadaşlar üniversitede ki sınavlara vize ve final denir. Vize
sınavları dönemin ortasında olurken final sınavları dönemin bittiği haftanın
hemen ertesinde ki haftada yapılır. Bazı ender fakültelerde sınav haftası ders
olabilir ama genellikle sınav haftası ders olmaz. Üniversitelere göre değişir
fakat genellikle 1 vize 1 final yapılır bir dönem için de, nadiren de 2 vize 1
final olduğu da olabilir. 1 vize 1 final olan okullarda vizeden aldığınız notun
% 40'ı,finalden aldığınız notun ise % 60'ı alınarak bu iki not toplanır ve
geçip geçmediğiniz belirlenir. Şayet kaldıysanız bütünleme sınavı ellerinizden
öper. YÖK'ün aldığı karar sonrasında artık bütün üniversitelerde büt var o
yüzden içiniz rahat olsun. Bütünleme sınavı, final sınavının tekrarı demektir. Yeniden
bir final sınavına daha girersiniz, arasında hiçbir fark yoktur. İşte bu yüzden
bütünlemenin olduğu okulda vize, finalden daha önemlidir. Final sınavının
tekrarı var ama vizenin tekrarı yoktur. Bazı okullarda yaz okulu sistemi de
vardır. Bir sene boyunca iki dönemde aldığınız derslerin toplam 3 tanesinden
kaldınız mı, eğer okuduğunuz okulda ya da okulunuzun izin verdiği yaz okulu
açılan başka bir okulda ki yaz okulundan bu dersleri alıp geçebilirsiniz. Sadece
kaldığınız dersleri almak zorunda değilsiniz, üstten de ders seçebilirsiniz. İşte
okulu erken bitirebilmek de bu sayede oluyor zaten. Hem kendi okulunuz da dönem
içinde üstten ders alarak hem de yaz okulunda üstten ders alarak okulu 1 sene
ya da 1 dönem erken bitirebilirsiniz. En azından bu sayede son senede ki ders
yükünüzü hafifleterek bir işe girebilir ya da KPSS'ye çalışabilirsiniz. Özellikle
KPSS'ye hazırlanan öğrencilerin sıkça uyguladığı taktiklerden biridir bu.
Üniversitede sınıfta kalmak diye bir şey
yoktur arkadaşlar. Sadece alttan dersin olma durumu vardır, zaten üniversite
öğrencileri birbirlerine sınıfı geçtin mi falan diye sormazlar ''Var mı
alttan?'' diye sorarlar, genellikle de ''Alttan kaç ders var?'' diye sorarlar çünkü
zaten alttan dersi vardır illa ki, alttan ders bırakmak öğrenciliğin
şanındandır.
Üniversitenin ders geçme ve sınav politikalarını detaylı olarak elimden geldiğince anlatmaya çalıştım, umarım faydasını görmüşsünüzdür. Zaten okula başladığınızda bunların hepsini öğreneceksiniz kısa bir zamanda, fazla uzun sürmez. Şimdi biraz da evrimleşme süreciniz hakkında konuşalım. Kılık kıyafet serbestliğini ne olur fazla abartmayın arkadaşlar. İnanılmaz şekillerde saçlarla ya da hacı, hoca sakalıyla dolaşmanızın bir manası yok, ölçüyü kaçırmayın. Kirli sakal en iyisidir her zaman. Alıştığınız ve alıştırdığınız saç şekliniz üzerinde çok fazla oynamanın bir anlamı yoktur. Tabii kızlar için bu durum biraz daha farklı, onları bu konuda tutabilecek bir güç yoktur.Fakat kızlarda da özel ricam, ne olur topuklu ayakkabıya atlamayın hemen, koştura koştura gidip topuklu ayakkabı almayın. Babetle başlayın mesela, babet en iyisidir, sonra özel bir durum olduğunda topuklu giyersiniz sonra yavaş yavaş arada bir okulda da giymeye başlarsınız. Ama fakülte koridorlarında, sınıflarda takır tukur hiç çekilmiyor onu da bilin yani. Her ne olursa olsun yavaş yavaş değişimler başlayacaktır, küpe merakı olan erkekler kulaklarını deldirecek, dövme merakı olan gençler dövmeciye akın edeceklerdir. Bunlar normal siz artık birer yetişkinsiniz. Kızlar kıyafet seçebilmek için mağaza mağaza dolaşırlar, çünkü onlar için kıyafet en önemlisidir. Erkekler ise her zaman ki gibi bu kıyafet işinden pek anlamazlar, onlar hava atabilmek için ya arabanın anahtarını koyarlar ortaya ya da aksesuarlarını. Bir erkek için aksesuar kıyafetten daha önemlidir, ama aksesuardan önce ayakkabıya ayrı bir parantez açmak istiyorum. Yapılan araştırmalara göre kızların erkeklerde ilk dikkat ettiği yerlerden biri ayakkabıymış, e malum kendileri için de en çok dikkat ettikleri yer orası zaten, ayakkabınızı iyi seçin hatta eğer mümkünse yani sizinle alışverişe gelebilecek kız arkadaşlarınız ya da bir sevgiliniz varsa onlarla alışverişe gidin, her zaman, her konuda bir uzmandan fikir almak daha yararlı olur. Aksesuar meselesine gelecek olursak, bir erkeğin en önemli aksesuarı saatidir, bunun yanında gözlüğü de unutmamak gerekir. Bir erkek bu tür aksesuarlarla kendini ifade eder. Bir yandan da modayı en azından göz ucuyla da olsa takip etmek size artı puan kazandıracaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder