.jpg)
Üniversiteye başladığınız da kendinizi
yepyeni maceraların içinde bulacaksınız. Dersler, arkadaş ortamı, öğrenci
klüpleri, dedikodu, entrika, macera... Ama en önemli şeyi unutmayın; anne,
baba. Eğer birlikteyseniz yani aynı evde yaşıyorsanız kopmayın onlardan, arada
ne olup bittiğini anlatın, ihmal ettiyseniz gönüllerini alın. Bir çocuk için
anne, babanın gönlünü almaktan daha kolay bir şey yoktur, çünkü onlar her zaman
en ufak bir hareketinizi beklerler yelkenleri suya indirmek için. Şayet
gurbetteyseniz durum daha vahim hale gelir, çok merak ederler çünkü. Haklılar
da, bu yaşınıza kadar sizi büyütmüş, neyi var neyi yoksa sizin geleceğiniz için
harcamış ya da biriktirmiş, sizi bir umut ışığı olarak gören insanlar. En başta
size daha maceralı gelecek bu üniversite yolculuğu fakat asıl zorluğunu anne,
baba çeker bu gurbetin. Akılları devamlı siz de olacak acaba aç mı, yemek yedi
mi, kaldığı yer nasıl, arkadaşları nasıl? Bu sorular devamlı döner ebeveynlerin
kafasında ve o yüzden biraz fazla arayıp sorabilirler. Ama siz ne yapın edin,
hangi şekil ve şartta olursanız olun, aradıklarında telefonlarını açın. Yoksa
kıyamet senaryoları başlar hemen kafalar da. Sakın buna mahal vermeyin acısı
sizden çıkar sonra.
Son olarak size önemli bir tavsiye vereceğim
arkadaşlar. Bir insanın arkadaşlığını nasıl test edersiniz biliyor musunuz? Bu
dünyada ne yazık ki en değerli olan şeyle. Konuyu biraz açarak anlatayım. Siz
şimdi yeni bir arkadaş edindiniz ve bu arkadaşınızla gayet iyi anlaşıyorsunuz.
Belli bir zamandan sonra nerdeyse aranızdan su sızmayacak hale geldi. Bu adam
benim can dostum olur diyorsunuz içinizden, ve çocuğun da ailevi, maddi, manevi
bütün durumlarını öğrendiniz. Test aşamasına geçin arkadaşlar ve testin en
önemli aşaması da paylaşmaktır. Testin güçlü olmasını istiyorsanız da dünyada
ki en değerli şeyle testinizi gerçekleştirin, yani parayla. Peki bu nasıl
olacak? Siz arkadaşınızın durumunu öğrendiniz ve maddi durumu da hemen hemen
sizinle aynı. Siz birlikte sürekli bir yerlere gideceksiniz bir şeyler
yapacaksınız, restaurantlara, cafelere gideceksiniz. Eğer ki hesap konusu
sıkıntı yaratmıyorsa aranızda, yani para mevzu değilse, olmuyorsa işte o
arkadaşlığın temelleri sağlam atılabilir arkadaşlar. Çünkü ben üniversite
hayatım boyunca şöyle yaşadım. Bana para geldiği zaman ben, bizimkilerden
birine geldiği zaman o arkadaşım verirdi
hesabı bir yere gidildiğinde, paranın mevzusu yapılmazdı yani aramızda, en
güzel dostlukta buydu zaten, sonuna kadar paylaşmak. Olduğu zaman sonuna kadar
harcanırdı, olmadı mı makarnaya hücum edilirdi, fakat her şey birlikte
yapılırdı ve en samimisiyse buydu işte. Cimri adam hiç çekilmez çünkü
arkadaşlar bunu sizde göreceksiniz.
Şunu hiçbir zaman unutmayın arkadaşlar sizin en büyük zenginliğiniz dostlarınızdır. Başınız sıkıştığınızda çağırabileceğiniz, kötü durumda olduğunuzda sizi teselli edecek, arada bir arayıp halinizi hatırınızı soracak bir dostu parayla tutamazsınız. Hadi parayla tuttunuz diyelim samimiyeti yakalayamazsınız. Siz siz olun parayla dost kazanmayın ve hatta mümkünse dostla para kazanın.