21 Ekim 2017 Cumartesi

Ben Dünyanın En Şanslı Adamıyım


   Ben dünyanın en şanslı adamıyım. Nasıl mı, anlatayım.

   Ben 28 yaşında bir adamım; 18inde girdiği üniversiteden hala daha mezun olamamış, yıllarca çalıştığı işyerinde doğru düzgün terfi bile alamamış, halihazırda taze işsiz ve henüz askerliğini yapmamış. Siz şimdi içinizden diyorsunuz ki sen hala nefes alabildiğin için mi şanslı hissediyosun kendini yoksa elin kolun tutuyor diye mi? Hani klasik kendini iyi hissetmenizi sağlayan! fakir tesellilerini bize burada yutturma diyorsunuzdur. Yok yok öyle değil.

   Ben dünyanın en şanslı adamıyım çünkü benim bir sevgilim var. Siz şimdi ''Ulan bu muydu hıyar herif şanslıyım dediğin dünyada milyonlarca sevgilisi olan adam var'' da diyorsunuzdur. Yok yok bildiğiniz gibi değil. Ha siz şimdi bir de ''Ahhh ulan ahh bizde ilk zamanlarımızda çok severdik birbirimizi de biraz zaman geçsin o zaman görürüm ben sizi'' de diyorsunuzdur. Yok yok gerçekten öyle değil.

   ''E ulan ne o zaman anlat da bilelim'' mi diyorsunuz, anlatayım. Benim bir sevgilim var, ben hayatımda böyle bir şey görmedim. Bir insanın kedisi 10 kilo olur mu ya Allah aşkına siz söyleyin. Bir insan girdiği her ortamda herkes tarafından sevilir mi, ha diyeceksiniz ki bir insanı herkes seviyorsa onda bir sıkıntı vardır. Yok yok inanın değil. Çünkü hatasını yüzüne söylediği insan bile samimiyetine hayran kalıyor. Kimsenin kılına zarar gelsin istemeyen; dünyanın en merhametli, dünyanın en temiz kalpli, dünyanın en şirin, dünyanın en tatlı şeyi bu. Bir sıkıntını, derdini, tasanı anlatıyosun, senin derdini senden daha fazla sahipleniyor kız. Hele ben sigara içerken gözlerini bir devirişi var. Ya kurban olurum ben sana.

   Şimdi bakın, ben bu dünya da pek şansı yaver gitmemiş biriyimdir aslında. Yani ne istediysem hayattan pek bana yüz vermedi açık olayım. Ama hayatımın sonuna kadar güvenebileceğim birini istedim ve bu sefer güldü bana. Yok yok dalga geçmek için değil samimi güldü ve bana bir melek yolladı. İşte ben bu yüzden dünyanın en şanslı adamıyım.

   Ben bu hayata ve seni bana layık gören kadere, şu yaşıma kadar yaşadığım tüm olumsuzluklara ve pişmanlıklara rağmen şükrediyorum. Bu hayatta yaşadığım tüm mutsuzlukların karşılığında bana geldiysen, sorarlarsa bir daha bu hayata gelsen ve yine aynı mutsuzluklar karşılığında bu kıza sahip olacaksın kabul mü diye, derim ki mutsuzlukların dozajını arttırsak daha erken gelir mi diye.

   Seni seviyorum iki gözümün çiçeği...